Erkeklerde sık görülen hastalıklardan biri prostat kanseri. Bu hastalıkta da hemen hepsinde olduğu gibi erken tanı hayati önem taşıyor.
“ORTAK AKIL İLE SÜRECİ YÖNETİYORUZ”
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Rahim Horuz, prostat kanserinde bilinçlenmenin önemine dikkat çekerek, “Toplumumuzu prostat kanseri konusunda bilinçlendirmek çok önemli. Tanı ve tedavide multidisipliner bir yol izliyoruz. Ortak akıl ile süreci yönetiyoruz. Kişiye özgü geliştirilmiş tedavi yöntemleri uyguluyoruz. Tanı, tedavi ve takip süreçleri bu konuda büyük öneme sahip.” dedi.
GÖRÜNTÜLEMEDE HEDEFE YÖNELİK BİYOPSİ
Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Erol, görüntüleme teknolojilerinin tedavi planlamasına sağladığı katkıyı anlatarak, “Prostat kanseri çok değişik düzeyleri olan bir kanser. Görüntüleme sayesinde prostatı net şekilde inceleyebiliyor, tedaviyi belirleyecek odakları tespit edebiliyoruz. Böylece hedefe yönelik biyopsi yapılmasını sağlıyor, hastalığın nereye ve ne kadar yayıldığını görebiliyoruz.” ifadelerini kullandı.
YAPAY ZEKA DESTEKLİ IŞIN TEDAVİSİ
Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Gül Alço, risk gruplarına göre tedavi planlamasına değinerek, “Prostat kanserini düşük, orta ve yüksek risk olarak sınıflandırıyoruz. Erken risk grubunu takip ederken, diğer gruplara uygun tedavi yöntemleri oluşturuyoruz. Burada ışın tedavisini de önerebiliyoruz. Yapay zekâ ile tedaviyi organın şekline uygun olarak planlıyor, güvenli bir şekilde uyguluyoruz.” dedi.
“TEDAVİ SONRASI DA HASTAYI BIRAKMIYORUZ”
Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Tansel Çakır, evreleme sürecinin önemine dikkat çekerek, “Hastanın tüm vücudunu inceliyoruz. Prostat dışına çıkmış bir evre var mı bakıyoruz. Teknolojinin sunduğu tüm imkanlardan faydalanıyoruz. Tedavi sonrasında da hastayı bırakmıyor, takiplere devam ediyoruz.” diye konuştu.
“TEDAVİ SEÇENEKLERİ OLDUKÇA GENİŞ”
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Sakin, prostat kanserinde kişiselleştirilmiş tedaviye dikkat çekerek, “Vücudumuz bir bütün, tümör de bu bütünün içinde hareket ediyor. Prostat kanserinde çok sayıda tedavi yöntemi ve ilaç mevcut. Tümör yükü fazla olan hastalarda farklı, az olanlarda farklı yaklaşımlar izliyoruz. Akıllı ilaçlar da önemli seçenekler arasında yer alıyor. Bu konuda elimizde çok fazla seçenek var. Diğer kanser türlerine göre şanlı olarak görülmektedir.” şeklinde konuştu.
“HER 8 ERKEKTEN BİRİ BU HASTALIKLA KARŞILAŞIYOR”
Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Soytaş ise prostat kanserinin risk faktörlerine değinerek şunları söyledi:
Prostat sadece erkeklerde bulunuyor. Bu bezlerin büyümesi kanseri tetikleyebiliyor. Başlıca risk faktörleri yaş ve genetik yatkınlık. Risk faktörü olmayan kişilerde bile 50 yaşından sonra kontrollerin yapılmasını öneriyoruz. Her 8 erkekten biri prostat kanserine yakalanıyor, bu oran oldukça yüksek. Bu nedenle düzenli kontrol hayati önem taşıyor.