MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan terörsüz Türkiye sürecinde yeni bir aşamaya geçiliyor. Terör örgütü PKK’nın ilk grubu elebaşı Öcalan’ın açıklamalarının ardından bugün Kuzey Irak'ın Süleymaniye şehrinde silah bıraktı.
Bir grup terör örgütü üyesinin katılımıyla yapılan silah bırakma aşamasını DEM Partili heyet, 200 civarında gazeteci, STK temsilcileri takip ediyor.
Bugün saat 11.48 civarında gerçekleştirilen silah bırakma adımı için basın mensupları araç ve gereçleri ile eylemin yapılacağı alana alınmadı.
30 kadar terörist silahlarını ateşe verdi
Tören, Süleymaniye'nin 50 kilometre batısında Surdaş nahiyesi yakınlarında yer alan Casene Mağarası'nda düzenlendi.
Aralarından Bese Hozat ve Mustafa Karasu'nun da bulunduğu yönetici kadrosundan isimlerin de yer aldığı terör örgütü üyeleri Süleymaniye'de silah bıraktı.
30 kişilik ilk PKK'lı grup silahlarını ateşe verdi. Terör örgütü PKK'ya bağlı silah bırakan ilk grubun adının "Barış ve Demokratik Toplum Grubu" olduğu açıklandı.
İlk grup teröristlerin silah bırakma işlemi saat 11.48 itibariyle tamamlandı.
İkinci 30 kişilik PKK'lı terörist grubun da önümüzdeki günlerde silah bırakacağı öğrenildi.
İşte islahları yakma anları
PKK terör örgütünün silahların yakılmasıyla ilgili ilk görüntüler gelmeye başladı. Bölgede tören şeklindeki hazırlık dikkat çekti.
Bölgedeki çeşitli haber siteleri ve kanallarda da bazı fotoğraflar yayınlandı.
Terör örgütü üyelerinin özel hazırlanmış bir ocağa silahlarını bıraktığı ve daha sonra da yakıldığı fotoğraflar yayınlandı.
Silah bırakmanın simgesel bir şeklinde olması dikkati çekti.
Silah bırakan terör örgütünden ilk açıklama
Silah bırakan terör örgütü PKK'dan ilk açıklama geldi.
Terör örgütünün Barış ve Demokratik Toplum Grubu imzasıyla yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Demokratik değişim ve dönüşüm sürecine ivme kazandırmak üzere oluşan Barış ve Demokratik Toplum Grubu olarak; burada bulunan ve tarihi demokratik eylemimize tanıklık eden herkesi saygıyla selamlıyoruz.
Bugün buraya Öcalan’ın 19 Haziran 2025 günü açıklamasında dile getirdiği çağrıya cevap olarak geldik. Gelişimiz aynı zamanda Öcalan’ın 27 Şubat 2025 günü açıkladığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, 5-7 Mayıs günlerinde yapılan PKK 12. Kongre kararları temelindedir. Barış ve Demokratik Toplum sürecinin pratik başarısı için bir iyi niyet ve kararlılık adımı olarak ve bundan sonra özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi, demokratik siyaset ve hukuk yöntemiyle yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde sizlerin huzurunda silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz.
Attığımız bu adımın başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımıza, Türkiye ve Ortadoğu halklarına ve tüm insanlığa hayırlı olmasını, barış ve özgürlük getirmesini diliyoruz.
Öcalan’ın 'Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum' ifadesine yürekten katılıyor ve bu tarihi ilkenin gereğini yerine getiriyor olmaktan büyük gurur ve onur duyuyoruz.
Bu tarihi adımın büyük önemini görüyoruz
Dünyada faşist baskı ve sömürünün arttığı, bölgemiz Ortadoğu’nun kan gölüne döndüğü ve halkımızın barış içinde özgür, eşit ve demokratik bir yaşama her zamankinden daha fazla ihtiyacının olduğu bu ortamda attığımız bu tarihi adımın büyük önemini, doğruluğunu ve aciliyetini görüyor ve hissediyoruz.
Umuyoruz ki herkes, kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler, sosyalist ve demokratik güçler, tüm halklar ve insanlık da attığımız bu barış ve demokrasi adımının tarihi değerini görür, anlar ve takdir eder.
Başta kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler olmak üzere tüm halkları, demokratik ve sosyalist güçleri, aydın, yazar, akademisyen, hukukçu, sanatçı ve siyasetçileri attığımız bu tarihi adımı doğru anlayarak, bizimle, halkımızla dayanışmaya çağırıyoruz. Yine Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik siyasi çözümü için daha aktif mücadele etmeye, küresel düzeyde demokratik, sosyalist enternasyonal mücadeleyi ve dayanışmayı geliştirip, güçlendirmeye çağırıyoruz.
Halkımızı ve tüm siyasi güçlerini, yaşadığımız tarihi sürecin özelliklerini ve Öcalan'ın geliştirdiği Barış ve Demokratik Toplum sürecini doğru anlayarak, her alandaki eğitsel, örgütsel, eylemsel görevleri başarıyla yerine getirmeye, demokratik yaşamı geliştirmeye çağırıyoruz.
Barış ve Demokratik Toplum süreci mutlaka başarıya ulaşacaktır."