31 Mart Yerel Seçimlerini NİHAYET geride bıraktık. 

Ak Parti saflarında sonuçlar karşısındaki şaşkınlıktan dolayı bir iki gündür sessizlik hakim olsa da, bayram ziyaretlerinin hararetli tartışma konularından birinin Ak Parti’nin Yunusemre adayının yanlışlığı konusu olacağı kesin. 

Çerçi neden yanlış adaydı, hiç mi itiraz eden, karşısında duran, yapmayın etmeyin diyen olmadı? diye düşünülebilir. 

Oldu. Hatta 2024 seçiminde değil, 2019 seçiminde bile Ak Parti Yunusemre’de, Mehmet Çerçi’nin aday gösterilmemesi gerektiğini, kazanma ihtimalinin çok düşük olduğunu söyleyen Ak Partililer, hatta bir milletvekili oldu.  

Nitekim Çerçi 2019 seçimlerini 20 oy ile, evet, yalnızca 20 tane vatandaşın oyu ile kazandı. 

Çerçi, ancak bir ilkokulda sınıf başkanının rakibi ile arasında olabilecek olan 20 oy farkı ile 180.000’den fazla seçmeni olan Yunusemre’de seçim kazanmayı “başarı” olarak görüp 2024 seçimleri için de kendisinin doğru aday olacağına hem kendisini, hem Arınç ailesini inandırdı. 

Arınç’ların Çerçi inadının nedeni bilinmez. (Ama tahmin edilebilir elbette) Bilinen tek şey, bunun bir inat olduğu. Bir önceki seçimi 20 oyla kazanmış, geçen süre zarfında belediye başkan yardımcılarının, danışmanlarının ve A Takımında bulunan diğer isimlerin yaptıkları yüzünden, övünülen “Meydan Cami” için bile vatandaşların içindeki huzur tereddüte düşmüşken, Manisalılarca sevilen-sayılan bir isimmiş gibi Mehmet Çerçi konusunda inat etmeleri hakikaten anlaşılması güç bir mesele. 

“BÖYLE OLACAĞI BELLİYDİ”

27 Şubat’ta yazdığım yazıda Çerçi için “Onun lafı geçtiği zaman yüzüne karşı ulu orta “Başkanım, bu iş tamam inşallah” diyenler, ikişerli-üçerli gruplara ayrıldığında aralarında “işi zor” diye fısıldaşmaya başlıyorlar.” demiştim. 

Şimdi ise Ak Partililer “böyle olacağı belliydi” diyerek ne kadar ileri görüşlü olduklarını ortaya koymaya çalışıyorlar. 

Bu ilçe başkanı ile zaten olmazdı diyorlar, bu il ile zaten olmazdı diyorlar, Çerçi’nin yanındaki bu ekiple bu işin olabilme ihtimali zaten olmazdı diyorlar… Laf söylemek bedava ve artık risksiz olduğundan, artık nasılsa Çerçi başkan olmadığından herkes konuşuyor. 

ŞİMDİ NE OLACAK?

Semih Balaban’ın propaganda süreci boyunca dilinden düşürmediği tek söylem olan “yolsuzlukları ortaya çıkarmak” konusunun gündeme gelip gelmeyeceği, yeni başkanın ilk işinin eski ile hesaplaşmak olup olmayacağı parti içi kulislerde konuşulurken, Balaban’ın varsa maddi yolsuzlukların üzerine giderken, belediye kadrolarında ne denli köklü bir değişime gidip istisnai kadrolardan memuriyet kazananlar hakkında soruşturma açtırıp açtırmayacağı merak konusu. 

Sayıştay’ın belgeleri ile ortaya koyduğu usulsüzlüklerin sosyal demokrat belediyecilikte söz verildiği gibi üzerine gidilir, geçmiş 10 yılda yapılan tüm harcamalar ortaya dökülürse, Manisa basınını hareketli günler bekliyor olacak.

Şahsi bir merak: Acaba Sayın Balaban’ın da 19. Yüzyıl saray mobilyasına merakı var mı? Çerçi’nin bir şehzade misali dizayn ettiği makam odasını değiştirir mi? Öyle zannediyorum ki Semih hoca bedenen 2024’te, aklen 1824’te değildir. 

İSTİFALAR GELECEK Mİ?

AK Parti İl ve ilçe yönetimlerinde görevden almaların olacağı, yalnızca Manisa ile de sınırlı kalmayıp AK Parti’nin seçim kaybettiği birçok il ve ilçede başkanların ve yönetimlerin koltuklarının sallandığı bilinen ve tahmin edilen bir gerçek olarak bir kenarda dururken, Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana görevden alınacağı yine parti için kulislerinde konuşulan Salih Hızlı’nın ve Yunusemre İlçe Başkanı İlkcan Durmaz’ın istifa edip etmeyeceği partililer tarafından merak ediliyor.