Yerel seçime artık sayılı günler kaldı. Bu seçimde o kadar her şey mümkün ki, kimle seçimler hakkında konuşsam, bir aday için kazanır ya da kazanamaz diyemiyorlar. Ama hemen herkesin üzerinde hemfikir olduğu tek insan var: Mehmet Çerçi.

Onun lafı geçtiği zaman yüzüne karşı ulu orta “Başkanım, bu iş tamam inşallah” diyenler, ikişerli-üçerli gruplara ayrıldığında aralarında “işi zor” diye fısıldaşmaya başlıyorlar.

Evet… Çerçi’nin işi çok zor.

Yanında yöresinde kim varsa, onun rahatlıkla kazanamayacağından hemfikir. Basit bir kıyas ile önceki seçimi kimine göre 20, kimine göre 9 oyla kazanan bir adaydan söz ediyoruz. 

Hadi diyelim ki bu seçimde İYİ Parti-CHP ortaklığı olmadığından, Cumhur İttifakı hâlâ ittifakını sürdürdüğünden, başkanın seçimi kazanma ihtimali var.

Dışarıdan bakan bir CHP’li bu basit denklemi kurup, canı sıkılsa da Semih Hoca’nın değil, Çerçi’nin kazanacağını zannedebilir. 

Ama benim anlatmaya çalıştığım, Çerçi’nin kendi partilileri arasında seçimi kazanabileceğine olan inancının zayıf olması. 

Kime sorsanız işi zor diyor, kime sorsanız Başkan’a karşı duyduğu kırgınlıklardan bahsediyor. 

Ona başkanlığı döneminde ulaşamamak, mavi boncuk dağıttığı halde vaad ettiği “görevleri” partililerine layık görmemek, solculuğu-muhalifliği ile nam salmış insanların bizzat kendisini ya da referansı olduğu kişileri belediyede işe yerleştirmek, aynı partili olduğu halde bir başka kurumun başında olanların “işine taş koymak”, en önemlisi ise başkan yardımcılarını partililerine karşı “maşa” olarak kullanarak yanına yöresine “kendinden” olan kimseyi yanaştırmamak, partilileri kırmış durumda. 

Başkanın korkması gereken karşı cephelerden ziyade, “bu sefer işi zor” diyen AK Partililerdir. 

Onlar, bu sefer işi zor derken, şüphesiz kendi oylarını düşünüp bu yorumu yapıyorlar.

Benden duymuş olmayın: Çerçi, daha şimdiden yeniden seçildiğinde kimleri nerelere getireceğini belirlemişçesine, her seçim öncesinde yaptığı gibi elindeki tüm mavi boncukları önüne ardına bakmadan rastgele dağıtmış durumda. Kimilerine belediye şirketlerinin başına gelmeyi vaat etmiş, kimine müdürlükler, kimine belediye başkan yardımcılıkları... Aynı makamı birden fazla insana dağıttığı da biliniyor. 

Sonra mı? 
Sonrasını söyleyeyim. İki ihtimal var. İlk ihtimal Çerçi’nin kazanamaması. Zaten o zaman “yorgan gitti kavga bitti” hesabı, herkes yoluna gider. 

İkinci ihtimal ise şu:  Bir koltuğa beş kişi talip olanlar 90’ların devre mülk mağdurları gibi yine ortada kalır, yine “Başkan ayıp etti” demeye devam ederler.